Hem hukuk hem psikoloji yüksek öğrenimi gören Prof. Dr. Öget Öktem Tanör, Hukuk- Nöropsikoloji ikilemi konusunda şunları söylüyor:
"15 yaşındaydım, ikisi de doktor olan anne ve babama, bugünkü nöropsikoloji alanını, tabii bilmeden, tarif edip, "Ben, beynimizde ne olduğunu çok merak ediyorum; bir şeye dikkat ederken beyinde ne oluyor, bir şeyi hatırladığımız anda beyinde ne oluyor; bunlar beni çok ilgilendiriyor; onun için Tıp okumak istiyorum" demiştim. Onlar da bana, Tıp Fakültesinde böyle şeyler okutulmadığını söylediler. 16 yaşımdayken annem öldü. Lise biterken babama tekrar aynı şeyi söyledim, o da gene aynı cevabı verdi. Hocalarım bana "Sen iyi yazıyorsun. İyi konuşuyorsun. Hukuk'a git."diyorlardı. Babam da Hukuku önerdi. Böylece Hukuk'a başladım, ama daha ilk gün anfide otururken "Benim burada işim ne! Ben Tıp'ta olmak istiyorum." diye acı acı düşündüğümü hatırlıyorum. Ama Hukuk'ta okurken Tıp'la hep ilişki kurdum. Anatomi, Fizyoloji,Psikiyatri kitapları okuyordum. Hukuk 3. sınıftayken İstanbul Tıp Fakültesindeki Psikiyatri ve Nöroloji derslerine girmeye başladım. Hukuk asistanı olarak New York'taki Columbia University'den 1 yıllık burs kazanıp gittiğimde, orada bu alandaki bilgilerimi daha da geliştirmek olanağı buldum. Dönüşte babama, Tıbba girmek isteğimi söylediğimde, "Bu yaştan sonra olmaz" diye kesin karşı çıktı; ama doktoramı Hukukta değil Psikoloji'de yapmamı kabul etti. Bu alanda kendimi o kadar yetiştirmiştim ki, 1969'da Psikoloji'de asistan olur olmaz, benim teklifim üzerine Fizyolojik Psikoloji dersi vermemi kürsü kabul etti. Asıl talih yüzüme, 1975'te Cenevre dönüşü Cerrahpaşa Tıp Fakültesine doktora öğrencisi olarak kabul edilmemle güldü."