Çocuk Kitapları Editörü Nedir Yahut Edebiyatın Aşçısı Ve Gurmesi Olmak 1


Çocuk edebiyatı ve kitapları söz konusu olduğunda yazarlar ve zaman zaman da ressamlar daha ön plandadır. Oysa bir çocuk kitabının yayım sürecinde, bir metin yayıma hazırlanırken editör yapbozun olmazsa olmaz parçasıdır. Editör, yayınevinde hem mutfağı kontrol eden ve döndüren bir aşçı hem de bir gurme gibi olmak zorundadır. Ülkemizde editörlüğün meslek tanımı çok yakın dönemlere dayanmaktadır. Ulusal Meslek Standardı (Resmî Gazete 11.04.2018) tanımına göre: “Kitap editörü, kalite sistemleri çerçevesinde, yayımlanması için kitap/dosya/eser seçim ve oluşturma süreçlerinde yer alan, metni içerik ve biçim açısından kontrol eden, baskı sürecini yürüten, pazarlama faaliyetleri içinde yer alan ve mesleki gelişimine ilişkin faaliyetleri yürüten nitelikli kişidir. Kitap editörü, yazar, çevirmen, düzeltmen, grafiker, çizer ve benzeri kişilerle birlikte çalışır.” Yurt dışındaki kitap yayımlama sistemini incelediğimizde aslında ülkemizde uzun yıllardır alaylı olarak çalışan ve editör olarak sıfatlandırılan kişi hem lektör hem editör hem dizinci hem düzeltmen hem son okumacı gibi hepsi birlikte tek kişi şeklinde görev yapmaktadır. Editörün yayın sürecinde takip etmesi gereken iş kalemleri şöylece özetlenebilir: Kitabı/eseri/dosyayı incelemek, yayımlanması için önermek, ürün geliştirmek, içerik geliştirmek, yan ve ek metin üretilmesini sağlamak, kitap oluşum sürecinde yazara katkıda bulunmak, kapak ve arka kapak önerisinde bulunmak ve kapak yazısını yazmak, yazar ile tasarımcı, grafiker, çevirmen vb. arasında iletişimi sağlamak, içerikle ilgili ek materyalleri belirlemek, satışı destekleyici ürün önerilerinde bulunmak, kitap adının ve başlıkların belirlenmesinde katkı sağlamak, kitapta yer alacak görsellerin belirlenmesinde katkıda bulunmak, metni içerik bakımından kontrol etmek, metni biçimsel olarak kontrol etmek, metni anlatım, üslup ve dilbilgisi açısından kontrol etmek, metnin diğer kontrollerini yapmak (hukuki, terminoloji vb.), baskı öncesi hazırlık yapmak, baskı provasını ve ozalit kontrolünü yapmak, tekrar baskı faaliyetlerini yürütmek, pazarlama için görüş bildirmek, tanıtım ve pazarlama için materyal üretmek... Bütün bu iş kalemleri editörün sorumluluğundadır. Bunların yanında mesleki ve bireysel gelişimi konusunda çalışmalar yapmayı da unutmamak gerekir. Tahmin edilir ki bu süreçlerin hepsinde sabırlı, hoş görülü, güvenilir, özenli, titiz, ön yargısız, çalışma alanlarında uzman, iş birlikçi ve iş bitirici, lider, dikkatli, problem çözücü, uyumlu, duyarlı, soğukkanlı, yaratıcı, girişimci, yenilikçi vb. pek çok beceri, davranış ve tutumu da bünyesinde bulundurabilmelidir.      Bu bağlamda anlatılmaz yaşanır bir serüvendir yayım süreci. Özellikle çocuğu ve çocuk kitabı konusunu önemseyen yayınevleri sürece azami özenle yaklaşır. Çocuk duyarlılığı, çocuğa görelik, dil ve kültür bilinci, fıtratı/potansiyeli ortaya çıkarabilecek bir ön görü ön planda tutulmaya çalışılır. En dikkat edilen hususlardan biri de bu ürün/dosya/kitap için ağaç kesilmesine gerek var mı sorumluluğunu da karar mekanizması sırasında hatırda tutmaktır. Yayınevi süreçlerinde ekip ruhuyla tam kalemler birbirine destek olarak bir düzen tutturmuştur. Üretilen ürünlerin kutsal kitap olmadığının bilincinde ama insani gayretleri aşan bir titizlikle çalışmaya özen gösterir okuru önemli kabul eden kurum ve kuruluşlar. Bu çalışma disiplini içinde editörlük öyle çok mesaisi ve tatili net ve belirgin bir iş değildir. Çocuk yayınları incelendiğinde her yayınevinin metin yayını konusunda farklı bir üslubu olduğu görülür. Bu farklı tarzlar, her yiğidin farklı yoğurt yiyişi olması gibidir biraz. Dikkatli çalışan yayınevleri, doğru Türkçe ile yaşa uygun cümlelerle, sağlam kurgularla, güzel illüstrasyonlarla, özenli tasarımlarla ve zengin hayal gücüyle oluşturulmuş kitaplarla çocukları buluşturmayı önemser. Alanda kitaba dil hassasiyeti ile yaklaşırken Türk Dil Kurumu kurallarını güncel bir şekilde takip eden kuruluşlar olduğu gibi geçmiş dönemlerden itibaren alışılagelmiş bir stil tutturanlar da mevcuttur. Eğitim ve okul pazarına yapılan yayınlarda Türk Dil Kurumu ve Millî Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu sürekli takip edilen mercilerdendir. Belli bir tecrübeyle çocukların ve gençlerin okuma alışkanlığı kazanmasında ilgilerini çeken, zevklerine hitap eden, estetik gelişimlerini destekleyen ve hayal dünyalarını genişleten kitapların önemli olduğu bilinciyle yaklaşanlar bulunduğu gibi genel itibariyle belli satış politikalarını dikkate alarak çalışanlar da bulunmaktadır. Ayrıca geçmiş ile gelecek, edebiyat ile eğitim arasında köprü olmak gibi bir vazifesi olduğunu düşünenlerin yanında bazı ideolojik yaklaşımlarla ya da sadece satış kaygısı ile yayın sektöründe bulunanlar da vardır. Ortaya koyduğu ürünlerle sektörde öncü ve ilham kaynağı olmaya devam edenler kadar yekûn içinde yıllar içinde elenecek ve olmasa da olurmuş kabilinden ürün yayımlayanlar da görülmektedir.      Çocuk kitapları yanında çocuk edebiyatı kitapları söz konusu olduğunda son dönemlerde metin yazarlığı dışında editörlerin, çizerlerin ve çevirmenlerin de görünür olduğu yeni bir yayın çevresini gözlemlemek mümkün olmaktadır. Metnin anlaşılarak kabul edilmesinde işin mutfağında yer alan aktörlerin iş birliği içinde ve nitelikli iş çıkarma disipliniyle çalışması hiç kuşkusuz çok önemlidir. Çevirmen hem kendi dilini hem çeviri yaptığı dili iyi biliyor ve edebiyata da hâkim ise metinde ‘çeviri tadı/kokusu’ hissedilmeden okunabilmektedir. Çizer hem alanında iyi bir sanatçı hem de işinin ehli, sanatını metinle uyumlu hâle getirebilen hatta metne sanatçı gözüyle yaklaşarak metnin niteliğini arttırabilen bir ressam ya da illüstratör ise eseri yıllara meydan okuyabilmektedir. Editör iyi bir gurme ve işinin ehli ise kitap her yaştaki okurdan tam not alabilmekte, yaptığı çalışmalarla sektöre ilham kaynağı olabilmekte ve ne gerek varmış ki ağaçlar boşuna kesilmiş, olmasa da olurmuş eleştirisine maruz kalmadan yıllara dayanabilen iş çıkarabilmektedir. Çocuk edebiyatı ürünlerinde hem içerik hem yaş grubu hem de hangi pazara hitap ettiği, o ürünün yayım biçimini direkt olarak etkiler. Eğitim ön plandaysa hem çocuğa hem de eğitime uygunluk devreye girer. Kitaplar etkinlik/faaliyet kitabıysa çocuğun anlayıp yapabilmesinin yanında öğretmenin ve ebeveynin çocuğun ne yapmaya çalıştığını anlaması da dikkate alınır. Dolayısıyla içerik, yaş grubuna ve yayının amacına uygun bir biçimde sunulmaya çalışılır. Çıkarılacak ürünlerde biçim özellikleri ile birlikte tek kitap mı set mi olacak gibi nasıl yayımlanacağına dair sorulara da içeriğine bağlı olarak cevaplar aranır ve uygun çözüm yolları göz önünde bulundurulur. Bazen içerik eğitim kitabına uygunken bazen çocuk edebiyatı ürünü ve sanatsal prestij kitabına uygundur; bu farklar mutlaka iyi irdelenmelidir editör tarafından. Zira kitabın nasıl yayınlanacağına göre tasarım, resimleme, kâğıt cinsi, cildi, boyutu, fiyatı değişiklik gösterir. Biçim özellikleri, içerik ile uyumlu olmazsa ürün, uygun okur ve piyasa ile buluşamayacağı için satışı da beklentileri karşılamayabilir. Yani hepsi birbiriyle ilişkilidir.        Edebiyat zevki ve okuma alışkanlığı kazandırma ile eş değer bir estetik gelişim ve sanat zevki oluşturma önemsenir işinin ehli editör tarafından. Çocuğa görelik ve çocuk gerçekliği dikkate alınırken bir yönüyle de çocuğu ve dolayısıyla okuru/toplumu estetik açıdan da üst seviyeye çıkarabilmek mühimdir zira. Niteliği düşürmek değil aksine çıtayı üst düzeyde tutabilmek maharettir. Çocuğun kendi fıtratındaki/potansiyelindeki güzide ve eşsiz nitelikleri ortaya çıkarabilmesinde, yeteneğini, becerisini görünür kılmasında şüphesiz ki erken çocukluk dönemi ve bu bağlamda da resimli çocuk kitapları göz ardı edilmemesi gereken bir değer taşır. Çocukların görsel okumadaki başarısına eş değer bir şekilde kitaplardaki çizimlerin metnin anlamına olumlu ya da olumsuz etkisi kaçınılmazdır. Öyle çizimler vardır ki metindeki ifade gücünü kısırlaştırabilir. Çocuğun ve gencin estetik gelişimine ket vurur. Öyle çizimler vardır ki hem metni anlatır hem de metni besler, metinde kelime kelime ifade edilmeyeni de resimle okurun idrakine sunar. Adeta yazarın hayalindeki, kelime ve cümlelerin arasına sırlanmış olan düşünce, duygu ve davranış kırıntılarını yakalar usta çizimler. Öyle çizimler vardır ki estetik gelişimi, hayal gücünü ve yaratıcılığı pekiştirir. Metnin akılda ve gönülde kalıcılığını, yıllara meydan okumasını ve paylaşım oranını arttırır. Editör, çocuk kitapları ile ilgili çalışırken işte bu ayrıntıların hepsini dikkate alır. Düşüneceği çok ayrıntı, hesaba katacağı pek çok yön vardır ve ne kadar sade görünürse görünsün (basit değil bilakis sade ve yalın) hiçbir çocuk kitabını çalışmak basit ve kolay değildir. Hangi yaş dönemi için ve hangi kategoride ürün çalışılırsa çalışılsın hepsi azami gayret ister. Çalışmaların her aşaması hem maddi hem manevi dikkat/özen gerektirir ve yorucudur. İşin motivasyonu da bunca özen isteyen zorluğundadır belki çünkü hedefe ulaşan her kitap, okuyucusunu ve adresini bulmuş bir mektup gibidir. Editör, ana ve geleceğe birbirinden farklı lezzetler ve çeşniler ilettiğini hatta iletilerin en eşsiz yaş grubuna olduğunu bildiği için bütün zorluklara rağmen şevkle, azimle çalışmaya devam etme gücü bulur kendinde. Paulo Coelho ne güzel ifade etmiştir: “Eğer bir gün yolunuzu kaybederseniz bir çocuğun gözlerinin içine bakın çünkü bir çocuğun bir yetişkine her zaman öğretebileceği üç şey vardır: Nedensiz yere mutlu olmak… Her zaman meşgul olabilecek bir şey bulmak… Elde etmek istediği şey için var gücüyle dayatmak/savaşmak/çalışmak...” İşin özünde gücünü çocuklardan alır çocuk yayınları editörü ve çok şükür ki bu tükenmeyecek bir güçtür.

1 İşbu yazı, konu ve bağlam aynı olduğu için 2019 tarihinde Çocuk Yazını, editör dosyasına verdiğim röportaj genişletilerek yazılmıştır: https://www.cocukyazini.com/Home/PostRead/246?baslik=Elif-Konar-Ozkan-Editorlugun-meslek-tanimi-cok-yakin-donemlere-dayanmaktadir 

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİ İÇİN OKUMA LİSTESİ ÖNERİSİ ÇALIŞTAYI

Tanıtım Filmi